1 Ekim 2013 Salı

Ristorante alla Rampa


Ristorante alla Rampa,  İspanyol Merdivenleri ve Mignanelli Meydanı arasında, Roma'nın tarihi kent merkezinde konumlanmış,  turistik bölgede olmasına rağmen, ayrıcalıklı tatlar sunan, keyifli lezzet duraklarından.

Konumu itibariyle kolayca ulaşabileceğiniz bir noktada, ayrıca, Tirinita dei Monti kilisesine, Ristorante alla Rampa’nın, yanı başında bulunan merdivenlerden çıkarak da,  ulaşmanız mümkün. Adı üstünde biraz yokuşta kalıyor, diğer yerlere göre,  ama çok az.

Meydanın bir parçası haline gelmiş, 40 yılı aşkın süredir hizmet veren Ristorante alla Rampa, tarihi dokuyu bozmadan dekore edilmiş, iki salon ve bahçeden oluşuyor.  Kapıdan adımınızı attığınız anda, sizi şık giyimleriyle, deneyimli garsonlar karşılıyor. Giyimlerinden ve tavırlarından, konularında gayet profesyonel olduklarını ve uzun yıllardır bu işi yaptıklarını hemen anlayacaksınız. İtalya’nın geleneksel sıcakkanlılığı burada da hâkim. Tüm personel,  sadece sizi mutlu etmek için uğraşıyor olacak. Ancak bir konuda sizleri uyarmak istiyorum. Türkiye’de alıştığımız gibi, önümüzden geçen her garsona değil, hizmet aldığınız garsona isteklerinizi iletmenizde fayda var. Gayet, disiplinli ve planlı çalışma tarzlarından ötürü, siparişiniz de bir yanlışlık ya da gecikme olmaması için, bu uyarımı,  lütfen dikkate alın.
 Salonlardan birisi eski Roma, diğeri ise koleksiyon salonu. Roma salonuna girdiğinizde, dekorasyonda kullanılan, doğal detaylar sizi mahalle arasında, eski Roma’da hissettirecek.  

Eski Roma evlerinin tasvir edildiği, küçük bir salonda balkonlardan sarkan begonvillerin eşliğinde, bir film platosundaymış hissine kapılmanız içten bile değil. Hava karardığında, incelikle düşünülmüş ışıklandırmanın etkisiyle, içeri girdiğinizde, sokağınıza gelmiş, merdivenlerden çıkıp, anahtarınızla evinizin kapısını açacakmış gibi hissedeceksiniz.

Koleksiyon salonunda ise, keyifli ayrıntılar sizi bekliyor. Bambaşka ama bütünü tamamlayan, bir ortam karşılayacak sizi. Porselen tabaklar, kupalar, bakır kaplar, tirbuşonlar, duvarlardan birinde çalışılan, antik Roma boyama tarzı ile yapılmış duvar resmi,  eminim dikkatinizi çekecektir.
Ellerinizi yıkamak için, merdivenlerden çıkarken, duvarda, eski zamanlardan kalma, mutfak gereçlerinin önünde takılıp kalacaksınız.

 Bu restoran,  aynı Roma gibi. Her adımda bir sürpriz ile karşılıyor sizi.
Eğer içeride yemek istemiyorsanız, geniş bahçesinden, Collona de ll’immacolata ( Lekesiz Meryem Dikitini ) seyrederek, meydana çok yakın olmasına rağmen, konumu itibariyle gayet sakin olan, dış mekânı tercih edebilirsiniz.
Eğer, yemeklerin tadına rahatça bakmak, daha sessiz bir ortamda olmak istiyorsanız, oldukça rağbet edilen bu restoranı, öğlen ve akşam saatleri arasında, yoğunluğun daha az olduğu zamanlarda ziyaret etmenizi öneririm.

Oturduğunuz anda, zarif garsonunuz, elinde İngilizce ve İtalyanca olan menü ile yanınızda olacak. Size tavsiyem, eğer deniz ürünleri seviyorsanız, menüye bakmadan önce girişteki, deniz ürünleri bölümünü, ziyaret etmeniz. Oldukça bol çeşitleri ve tazeliğiyle,  tüm deniz ürünlerinin sergilendiği bu kısımdan, dilediğinizi seçebilir ve menüdeki servis edilme biçimlerinde dilerseniz değişiklik yapabilirsiniz.
Ristorante alla Rampa’nın menüsü oldukça çeşitli.
İtalya’nın, farklı bölgelerine ait lezzetleri tatmanız mümkün. Et yemekleri ile ünlü Toscana ya da Balık menüleriyle fark yaratan, Sicilya ve Amalfi kıyıları, Kuzey İtalya’nın salata ve makarna sosları, av eti ve çeşitli sebze yemekleri ile tüm damaklara hitap eden çeşitlilikte. Gurme damak zevkine hitap eden, deniz ürünlerini şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka deneyin.
Menü detaylarını verirken, göz aşinalığı olması için, İtalyanca isimlerini eklemek istedim. İtalyan dilinin, kendine özgü lirik tınısı ile çok daha keyifli bir anlatım kazanıyor bu eşsiz tatlar. İtalya’ya has yemek biçimini, gezdiğiniz her yerde göreceksiniz, bu menü sizin için küçük bir ön hazırlık tadında olsun istedim.  İşte İtalyan mutfağının tüm detaylarından izler taşıyan Ristorante alla Rampa menüsü.

Menüyü açtığınızda, öncelikle şefin önerileri ile karşılaşacaksınız ( Lo chef Consiglia ). Bu önerilerin içinde, dana eti ( Vitello  ), balık ( Pesce ), Tavşan ( Coniglio ) , Makarna ( Pasta ),  ve çok çeşitli sebze alternatifleri var. Straccetti di vitella di manzo con funghi, mantarlı ince dilimlenmiş dana biftek, ana yemek için gerçekten keyifli bir öneri. Dana incik seviyorsanız, tam yerindesiniz.  ‘’ Stinco di vitella alla Rampa con Polenta ‘’.  Yanında polenta ile sunulan dana incik, alla Rampa’nın kendine özgü tariflerinden biri. Polenta bir tür, mısır püresi gayet keyifli bir lezzet ve Karadenizlilere hiç yabancı gelmeyecektir diye düşünüyorum. Eğer, siz de benim gibi deniz aşığıysanız, denemeden geçmemeniz gereken bana göre bu menüdeki favorim; Conchiglie di mare con calamari, cozze e mazzancolle. Kalamar, midye, karides ’ten oluşan lezzet fırtınası. Ayrıntı yok.  Aslında geleneksel Roma mutfağı, bizim mutfağımıza çok yakın. Birçok yemek tarifi,  hemen, hemen aynı.
Hemen ardından, İtalya’nın tamamında göreceğiniz, Antipasti, yemekten önce yenilen, iştah açıcılar geliyor. İtalya’ya has lezzetlerden Antipasti’ler, benim için, başlı başına bir keyif. Favorim, Fiori di zucchine fritti ripieni di Mozzarella. Mozarella peyniri ile doldurulup, kızartılmış kabak çiçekleri. Tadı damağınızda kalacak, hafif ve özel bir başlangıç. Bahar’ın kokusunu içine hapsetmiş,  lezzet lokmaları.
Primi Piatti, ilk tabak ile yemek yemeğe başlıyoruz. Bu bölümde genellikle, risotto, gnocchi,  makarna yeniyor, ya da çorba içiliyor, tüm İtalya’da. Benim favorim,  Gnocchi di Semolino alla Romana, geleneksel Gnocchi’den farklı olarak irmikle yapılan lezzetli bir ilk tabak olabilir. Ya da dilerseniz, Panne all’ uovo alla Rampa, yani alla Rampa usulü yumurtalı ekmek ile geçiştirebilirsiniz. Toscana usulü, Zuppa di verdure,  yani sebze çorbası yiyerek, başlangıcı Türk usulü ile yapmak isterseniz, ona da harika derim. Seçim sizin. Sebze çorbanız, o an bulunan en taze, çeşit, çeşit sebze ve oldukça büyük bir tabak ile servis edilecektir. Aman dikkat. Daha menünün başındayız. Sakın karnınızı doyurmayın.

Secondi Piatti, ikinci tabak, ana yemeğinizi tercih etmenin vakti geldiğini hatırlatıyor. Bu bölümde, kırmızı et, tavuk, av hayvanları, balık, gibi çok geniş bir yelpaze seriliyor önünüze Ristorante alla Rampa’da. Bir farkla Pesce yani balık menüsü ayrı, secondi piatti içinde yer almıyor. Çünkü,  başlı başına, derya, deniz.  Seçmesi zor.  İşte size birkaç öneri.  Straccetti di Manzo con rughetta e pomodoro fresco, taze roka ve domates eşliğinde dilimlenmiş sığır eti. Pomodoro,  menü ’de en sık rastlayacağınız kelime, nam-ı değer domates. Tüm İtalyan yemeklerinde, oldukça yoğun kullanıldığını, söylemeden geçemeyeceğim. Ezberleseniz iyi olur. Scaloppina di Vitella con Carciofi e Funghi, enginar ve mantarlı dana şnitzel. İtalyanların tabiri ile lezzeti  ‘’ Molto Bene ‘’ Çok İyi… Eğer canınız kuzu pirzola istiyorsa, seçiminiz, istisnasız… Costolette d`abbacchio alla scottadito olmalı.

Gelelim balıklara… Ben bildiğim şeyi yerim diyorsanız, Orata alla griglia, ızgara çipura. Derseniz ki, biraz daha sulu, taze yapraklarla yapılmış bir balık olsun.  O zaman, Spigola all`"acqua pazza"… Taze yapraklar ve domatesle tavada pişirilmiş, taze balık.


Verdure e Contorni, sebze ve yan yemekler menüsünden, salata, kızarmış ya da fırınlanmış patates ve ya fasulye isteyebilirsiniz dilerseniz. Ancak bu tip yemeklere yer ayırırsanız diğerlerinin tadına bakamayabilirsiniz.
Kısa sürede, İtalyan mutfağı hakkında bilgi sahibi olabilmek için, en doğru yerdesiniz. Önerim, eğer birkaç kişi birlikte gittiyseniz, farklı yemekler seçerek, tatmanız. Ve minik lezzetleri Türkiye’de olduğu gibi,  bizim deyimimizle ortaya söylemeniz. Mesela ‘’ Funghi Porcini in padella ‘’ Tavada mantar. Roma’ya gidip mantar yemeden dönülmez. Fritto di calamari, kızarmış kalamar, bildik bir lezzet, ancak kızartma usullerini seveceksiniz. Kabak seviyorsanız,  son bir kızartma önerisi, fritto di zucchine, taptaze kabakların kızartılmış tadı nefis.   Spiedino di mazzancolle ai ferri, ızgarada karides şiş. Gerçekten çok lezzetli karidesleri var. Türkiye’de Jumbo diye satılan karidesler, İtalya’da normal boyut. Deneyin.
Gelelim , günün ya da gecenin en tatlı anına Ristorante alla Rampa’ya özel ev yapımı tatlılar. Benim favorim kesinlikle, Panna cotta con cioccolato , çikolata soslu kremayla yapılan bu puding, evimde de favori tatlım.  Ristorante alla Rampa klasiği olan, Tiramisu’nun tadına bakmadan yemeği noktalamamanızı öneririm.  Roma usulü gerçek Tiramisu denemek istiyorsanız, doğru yerdesiniz.


Bu restoran ’ta ağız tadınıza uygun,  leziz yemekler bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Hiç endişelenmeyin. Tüm patlıcan yemeklerini,  şiddetle öneriyorum. Mellanzana,  yani patlıcan, bizim gibi, İtalyanlarında çok kullandığı keyifli lezzetler yarattığı sebzelerden. Ayrıca, peynir menüsünden gözünüz kapalı seçim yapabilirsiniz, dondurmaları zaten dillere destan. Dikkat etmişsinizdir, yazı boyunca hiç makarna önermedim size. Canınız hangisini istiyorsa seçin, hepsi birbirinden güzel.

Ama çok geleneksel bir lezzet  var ki, onu sona sakladım ve özel bir yer ayırmak istiyorum. Ristorante alla Rampa’da , Carciofi Alla Romana yemeden, Roma’da olduğunuzu anlamanız mümkün değil. Roma usulü Enginar, bizim Akdeniz damak tadımıza hitap eden, zeytinyağlı ve çok hafif bir lezzet. Mutlaka öneririm.

Ve tabi ki son nokta, yine bir İtalyan klasiği, aslında biraz da Türk. Kahve tabi ki. Americano içerek, iki kültürün ortasında bir denge sağlamak en iyisi bence. Sade kahve niyetine…  Afiyet, Bal, Şeker  Olsun…
İspanyol merdivenlerine kadar geldiyseniz, Dikit ’in üstünde göreceğiniz, Meryem Ana heykeline doğru, zor da olsa, birkaç adım daha atın. Biraz sonra, tüm yorgunluğunuzu unutup, keyifli zaman geçirmeye başlayacağınızı garanti ediyorum. Solunuza baktığınızda, içeride, küçük lezzet durağınız sizi bekliyor olacak. Ristorante alla Rampa…



Gastronomiss & Yeşim Kaya

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı